Türk dil kurumunun kuruluş amacı, tdk’nın kuruluş amacı nedir, türk dil kurumu nedir görevleri kısaca özeti.
Atatürk’ün isteği üzerine kurulan söz konusu kurum, ilk olarak Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla kurulmuştur. 12 Temmuz 1932 yılında kurulan TDK’nın kurucuları arasında o zamanki milletvekilleri ile ünlü edebiyatçıları bulunmaktadır. Sâmih Rif’at, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri TDK‘nın kurucuları arasında yer almaktadır. Kurumun ilk başkanlığını Sâmih Rif’at üstlenmiştir. TDK’nın kurulması Milliyetçilik ilkesi kapsamına girmektedir.
TDK’nın amacı kısaca şu şekilde açıklanabilir; “Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek“ şeklinde tanımlanmıştır. Ayrıca;
1- Türkçe’ye girmiş ve hal tarafından pek kullanılmayan kelimelerin Türkçeden çıkarılması ve mevcut Türkçe kelimelerin kullanılmasının yaygınlaşmasını sağlamak,
2- Yazı dili ile konuşma dili arasında bulunan farklılıkları tespit ederek kaldırmak,
3- Türkçe’nin zenginliğini ortaya çıkarmak ve Dünya dilleri arasındaki seviyesini koruma ve yükseltmek,
4- Bilimsel ve ekonomik alanlarlar gibi teknik alanlarda da Türkçeyi kullanılır hale getirmek.
şeklinde TDK’nın amaçları sıralanabilir.
Yani buradan anlaşıldığı üzere güzel Türkçe‘mizin, güzelliklerini ve zenginliğini ortaya çıkararak değeri muhafaza etmesine ve diğer dünya dilleri arasında güzel bir seviyeye getirmek olarak Türk dil Kurumunun Amacı bu doğrultuda tanımlanabilir. Bu amaca ulaştırmak için Türkçeyi inceler ve elde edilen sonuçları dağıtma ve genelleştirme ile gerçekleştirir. Bunun için şu yolları izler:
1- TDK toplanarak ilmi müzakereler yaparak,
2- Türk dilini incelemek için gerekli olan bilgileri derlemek ve temin etmeki
Türk Dil Kurumu kuruluşundan bu yana iki ana başlık üzerinden çalışmalarına devam etmekte ve hatta günümüzde de bu halen geçerliliğini sürdürmektedir. Bu ana başlıklar şu şekildedir:
1- Türkçe üzerinde araştırmalar yapmak,
2- Türkçe’nin güncel sorunlarını tespit ederek çözümlemeler getirmek.
Mustafa Kemal Atatürk o dönemde kendisi de Türkçe üzerinde yapılan yerli ve yabancı araştırmaları incelemiş ve o günün bilim adamlarını da Türkçe üzerinde inceleme yapmaya teşvik etmiştir. Zaten Türkçe’nin ilk yazılı metni olarak bilinen Göktürk Anıtları da o dönemde yayınlanmış bulunmaktadır. Divanü Lügati’t-Türk, Kutadgu Bilig gibi Türkçe eserlerin üzerinde çalışmalara Atatürk döneminde başlanmıştır. Bu örnekler Atatürk’ün Türk diline verdiği önemi göstermektedir.
Türk Dil Kurumunun kurulması ile birlikte Türkçe içinde bulunan bir çok yabancı kelimeler de Türkçe’de arındırılmıştır. Bu işlem 1935 yılına kadar süregelmiştir. Fakat başarısız olunmuş ve sonraki tarihlerde vazgeçilmiştir. Atatürk ölmeden önce yazdığı vasiyetnamesinde bütün mal varlığını Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna bırakmıştır. Günümüzde de halen bu kurumların bütçesi Atatürk’ün miraslarından karşılanmaktadır. TDK kurulduğu günden günümüze kadar 1163’ü geçkin eserler yayınlamış ve bilim ve kültür dünyasına kazandırmıştır.
Günümüzde İngilizce uluslararası bir dil haline gelmiş ve Türkçe’yi de oldukça etkilemektedir. Bir çok İngilizce kelimeler dilimize girmekte ve günümüzde gençliğimiz bu yabancı kelimeleri günlük hayatında kullanmaktadır. Bu şekilde Türkçe’nin özüyle hiç bir alakası olmayan bu yabancı kelimeler dilimize yerleşmektedir. Türk Dil Kurumu son yıllarda artan bu durum için acil olarak gerekli önlemleri almalıdır.
bi işe yaramadı
Neden işe yaramadı? Sorunun ne olduğunu söylerseniz yazımızı düzeltebiliriz?
ayen isee yaramadi