Atatürk’ün milli kültüre verdiği önemle ilgili sözleri Atatürkün milli kültüre verdiği önemle ilgili uygulamaları nelerdir kısaca?
Atatürk hayatı boyunca sadece askeri kişiliği ile değil aynı zamanda Milli Kültüre verdiği önemle de bilinmektedir. Bunu için çeşitli kurumlar kurarak Türk kültürünün korunması ve bütün dünyaya tanıtılması için faaliyette bulunmuştur. Bunun ilk örneklerinden bir tanesi Türk Tarih Kurumunun kurulmasıdır. Bu kurum başarılarla dolu Türk Tarihini inceleyerek bilimsel araştırmalar yapmaktadır.
Aynı şekilde Atatürk’ün milli kültüre verdiği önemi belirten bir husus da Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinin kurulması olmuştur. Bununla ilgili de üniversite ulusal ve uluslararası araştırmalar ve yayınlar yaparak Türk Kültürüne katkı sağlamaktadır. Türk Dil Kurumunun kurulması da Atatürk ile birlikte olmuştur. Bununla da amaç Türk dilinin araştırılması ve tüm dünyaya duyurulmasıdır.
Devletleri birbirinden ayıran en önemli unsur farklı kültürleridir. Her devletin farklı kültürü bulunmaktadır. Küçük yaştaki çocuklarımızı da yetiştirirken, kültürümüze uygun olarak yetiştirmeliyiz. Gençlerimize Milli ve Manevi değerlerimiz üzerinden eğitimler vermemiz gerekiyor. Gençlerimizi Manevi değerlerimizi ve kültürümüzü öğreterek yetiştirirsek, ülkemizin gelecekte daha güçlü olacağından kimsenin şüphesi bulunmamaktadır. Atatürk bir takım sözleriyle de Milli Kültürün önemini vurgulamıştır. Bu sözlerden bazıları şunlardır:
Milli kültür milli ve manevi değerlerin öğretildiği eğitim kurumlarında oluşmaya başlar. Eğitim kurumlarında milli ve manevi değerleri öğrenen gençler ise bu değerlere sahip çıktıkları ölçüde devleti milli birliği ve beraberliği güçlendirirler.
Milletimizin dehasının gelişmesi ve bu sayede lâyık olduğu uygarlık düzeyine ulaşması, hiç kuşkusuz ki, yüksek meslekler sahiplerini yetiştirmekle ve millî kültürümüzü yüceltmekle mümkündür.”
1922 (Atatürk’ün S.D.I, s.224)Aynı şekilde İstiklal Savaşı’nda Türklere yeni zaferler kazandıran Türk Milletinin Atatürk milliyetçiliği ile tamamlanan milli kültürünün sağlamlığıdır.
Kitap yazma ve çeviri işleri, millî egemenliğin dayanağı ve millî kültürün en önemli yayılma araçlarıdır.
Dünya tarihine baktığımızda milli kültüre sahip olmanın önemi daha iyi anlaşılır. Tarihe gözatıldığında milli kültüre sahip halkların her türlü zorluğa karşı varlıklarını korudukları görülecektir. İkinci Dünya Savaşı’ndan enkaz halinde çıkmalarına rağmen kısa sürede önemli birer güç haline gelen Almanya ve Japonya bunun en güzel örneğidir.
Demek ki “milli kültür” bir devleti ayakta tutan unsurların en önemlisidir. Çünkü milli kültür oluştuğunda ortaya millet çıkar. Millet ise mutlaka bir devlet oluşturur.